BAĞIRSAK SAĞLIĞI İÇİN HANGİ GIDALAR YARARLIDIR?

Yapılan yeni araştırmalar, sağlıklı bakteriyel bileşimler, bazı diyet düzenleri ve gıda grupları arasında bir ilişki buldu. Dahası, bulgular Crohn hastalığı, ülseratif kolit ve irritabl bağırsak sendromu gibi hastalıklar için “diyetin önemli ve ciddi bir tedavi metodu haline gelebileceğini” de göstermektedir.

Günümüzde oldukça popüler hale gelen “Bağırsak mikrobiyotası” terimi, bağırsaklarımızda yaşayan trilyonlarca mikroorganizmayı ifade etmektedir. Bağırsak mikrobiyatamız, aldığımız gıdalardan besinleri ne kadar iyi emdiğimizi, bağışıklık sistemimizin ne kadar verimli çalıştığını ve hatta ne kadar endişeli ya da rahat hissettiğimizin ve ruhsal sağlığımızı etkiler.

Her geçen bir yenisi eklenen bir kanıt listesinin gösterdiği gibi, bağırsaklarımızdaki sağlıklı ve sağlıksız bakteriler arasındaki denge, bilim insanlarının daha önce inandıklarından çok daha geniş bir sağlık faktörü yelpazesi üzerinde etkili olmaktadır. Bu listenin en başında, tansiyon, yaşlanma süreci, kaygı ya da depresyon geliştirme olasılığını da içeren birçok değişik yönü kapsamaktadır.

Bu nedenle, bağırsaklarımızı sağlıklı dengeli tutmak yalnızca sindirim sistemi sağlığımız açısından değil, aynı zamanda genel fiziksel sağlık, hatta zihinsel sağlık için de büyük önem taşımaktadır.

Bu bağlamda, Hollanda’daki Groningen Üniversitesi Tıp Merkezi’nden (UMCG) araştırmacılar hangi diyetlerin ve besin gruplarının bağırsak sağlığı üzerinde en yararlı etkilere sahip olduklarını incelemeye karar verdiler. UMCG’den Laura Bolte, İspanya Barselona’da düzenlenen Birleşik Avrupa Gastroenteroloji (UEG) Haftası’nda sunulan çalışmayı yürüten ekibin araştırmasının baş araştırmacısı.

160 Diyet Faktörü ve Bağırsak Bakterisinin İncelenmesi

Spesifik olarak, Bolte ve meslektaşları, yedi beslenme düzeninde 160 diyet faktörünü gruplandırarak katılımcıların dört grubuna karşı antienflamatuar etkilerini takip etmişlerdir. Buna göre: Crohn hastalığı olan insanlar, ülseratif koliti olan insanlar, genel popülasyon ve irritabl barsak sendromu ile yaşayan insanların beslenme ve sağlık durumları arasındaki ilişki gözlenmiştir.

“Diyet düzenleri veya bireysel yiyecekler ve bağırsak mikrobiyotası arasındaki ilişkiye derinlemesine baktık,” diyen Bolte, “diyetin bağırsak mikrobiyomuna bağlanması, diyet ve bağırsak hastalıkları arasındaki ilişki konusunda bize daha fazla fikir veriyor,” diye ekliyor.

Araştırma özetinde “izole besinlerin anti-enflamatuar kapasitelerine olan ilgi artmaktadır,” ancak tıp camiası henüz diyet düzenleri veya bireysel gıdalar ve bağırsak mikrobiyalleri arasındaki ilişkiyi henüz incelememiş ya da bu konuda çok şey keşfetmemiştir. Bu durumu düzeltmek için Bolte ve ekibi her katılımcıdan dışkı örnekleri toplayarak bir Gıda Sıklığı Anketi doldurmalarını istedi.

Araştırma ekibi, 123 bakteri takson ve 249 moleküler yolakla ilişkilendirdikleri 61 ayrı gıda maddesi belirleyerek “gıda modelleri ve mikrobiyal gruplar arasında 49 korelasyon” buldu

Bolte ve ekibi, gıda modellerini aşağıdaki gruplara böldü:

  • Bitki bazlı diyetler
  • Bitkisel protein
  • Hayvansal protein
  • Düşük yağlı fermente süt
  • “Bitki proteini, ekmek, baklagiller, sebzeler, balık, kuruyemiş ve şaraptan oluşan” Akdeniz diyet düzeni
  • Ekmek ve bakliyat artı balık ve kuruyemiş
  • Et, patates ve sos artı tatlılar, şeker, fast food ve alkolsüz içecekler

Akdeniz Diyeti Bağırsak Sağlığına İyi Geliyor

Araştırmaya göre, genel olarak “fındık, meyveler, hayvansal proteinlerden daha fazla sebze ve baklagil alımı ile karakterize edilen bir diyet, balık, yağsız et, kümes hayvanları, fermente az yağlı süt ve kırmızı et gibi hayvansal kaynaklı yiyeceklerin tüketilmesiyle birlikte şarap ve daha az miktarda kırmızı et, işlenmiş et ve tatlı alımı, bağırsak ekosistemiyle faydalı bir şekilde ilişkilidir,” diyen Bolte, spesifik olarak, ekmek, bakliyat, balık ve fındık bakımından zengin diyetleri dışkıda daha düşük seviyelerde zararlı bakteri ve enflamatuar belirteçlerle bağladı. Ayrıca, kırmızı şarap, baklagiller, sebzeler, meyveler, tahıllar, balık ve fındık alımını yüksek düzeyde anti-enflamatuar bakteri ile ilişkilendirmişlerdir.

Bitki bazlı diyetler, metabolizma üzerinde birçok yararlı etkiye sahip olan yüksek düzeyde kısa zincirli yağ asitleri (SCFA)- “bakteriyel fermantasyonun ürettiği başlıca besinler” ile ilişkilendirilmiştir. Araştırmacılar ülseratif kolitli ve bağırsakların diğer iltihaplı durumlarında insanlarda düşük seviyelerde SCFA buldular.

Araştırmacılar ayrıca bitkisel proteinlerin, vitaminlerin ve amino asitlerin biyosentezine yardımcı olduğunu da buldular. Buna karşılık, yüksek miktarda kırmızı et, hızlı yiyecekler ve rafine şeker alımı, daha düşük seviyelerde yararlı bakteri seviyeleri ve daha yüksek seviyede enflamatuar işaretçilerle ilişkilendirildi.

“Spesifik gıdaların, SCFA’lara gerekli besinlerin biyosentezi ve karbonhidrat fermentasyonuna sahip bağırsak bakterilerinin bolluğu ile ilişkili olduğunu gösteriyoruz,” diyen yazarlar, “bazı yiyeceklerin antienflamatuar özelliklere sahip bakterileri indükleyerek mukozal koruma uygulayabileceği sonucuna vardıklarını,” ekliyorlar.

Araştırmacılar, “Çalışmamız, diyetin bağırsak mikrobiyomunun modülasyonu yoluyla bağırsak hastalıkları için terapötik bir stratejiyi temsil ettiği fikrini desteklemektedir” diyorlar. “Sonuçlar, bağırsak mikrobiyomunu değiştirerek, diyetin bağırsak hastalıkları için önemli ve ciddi bir tedavi veya hastalık yönetimi çizgisi olabileceğini de gösteriyor.”

Çeviri Haber: Şehmus Ay

Kaynak: https://www.medicalnewstoday.com/articles/326744.php?utm_source=newsletter&utm_medium=email&utm_country=TR&utm_hcp=no&utm_campaign=MNT%20Daily%20News%202019-10-21&utm_term=MNT%20Daily%20News

Yorumlar (0)
Yorum ekle