Japonya’daki RIKEN Bütünleştirici Tıp Bilimleri Merkezi’nden (IMS) Zhengzheng Shi ve meslektaşları, yaygın bir bitkisel ilacın, iltihaplı bağırsak hastalığını ( İBH) oluşturan iki durumdan biri olan kolit üzerindeki etkilerini rapor ediyor. Frontiers in Immunology’de yayınlanan çalışma, zencefil, biber, ginseng ve maltoz içeren bitkisel bir ilaç olan DKT’nin, önemli bağırsak bakterilerinin kaybını önleyerek ve kolonda iltihapla savaşan bağışıklık hücrelerinin seviyelerini artırarak laboratuvar farelerinde kolitin şiddetini azalttığını gösteriyor.
Kolit, bağırsak bakterilerindeki dengesizlik ve anormal bir bağışıklık tepkisi ile karakterize kronik bir kolon iltihabıdır. Yaygınlığı son 20 yılda iki katına çıkmıştır ve şu anda özellikle Avrupa ve Kuzey Amerika’da küresel bir sağlık sorunudur. Tedaviler çok sayıda olmasına rağmen, sadece kısmen etkilidirler. Bu durum bazı araştırmacıları Çin’de ortaya çıkan ve günümüzde Japonya ve diğer Asya ülkelerinde yaygın olarak kullanılan geleneksel bitkisel ilaçlara daha yakından bakmaya yöneltmiştir.
Daikenchuto (DKT) belirli miktarlarda zencefil, biber, ginseng ve maltoz içeren bir formüldür ve Japonya’da geliştirilen ve çeşitli hastalıkları tedavi etmek için doktorlar tarafından sıklıkla reçete edilen Kampo adı verilen 148 bitkisel ilaçtan biridir. Önceki araştırmalar DKT’nin kolit tedavisinde yararlı olabileceğine işaret ediyordu, ancak özellikle moleküler düzeyde kanıtlar eksikti. Bu nedenle Shi ve Naoko Satoh-Takayama liderliğindeki RIKEN IMS araştırmacı ekibi, DKT’nin fare kolit modeli üzerindeki etkilerini ayrıntılı bir şekilde inceledi.
Kolit, kolonu kaplayan hücreler için toksik olan dekstran sodyum sülfat kullanılarak farelerde indüklenmiştir. Bu farelere DKT verildiğinde, vücut ağırlıkları normal kaldı ve kolit için daha düşük klinik skorlara sahip oldular. Ek analizler kolonu kaplayan hücrelerde çok daha az hasar olduğunu ortaya koymuştur. Böylece DKT’nin gerçekten de kolite karşı korumaya yardımcı olduğunu gösteren araştırmacılar, farelerin bağırsak mikrobiyomunu ve anti-enflamatuar bağışıklık hücrelerinin ifade düzeylerini analiz etmeye devam ettiler.
Bağırsak Sağlığı
Bağırsak mikrobiyomları, sindirime yardımcı olan ve bağışıklık sistemine yardımcı olan çok sayıda bakteri ve mantar içerir. Kolit, bu bağırsak mikrobiyotasındaki dengesizlikle ilişkilidir ve analizler, bu çalışmanın kolitik farelerinde bir laktik asit bakterisi ailesinin tükendiğini göstermiştir. Ayrıca bu bakterilerin metabolitlerinden biri olan propiyonat adlı kısa zincirli bir yağ asidi de tükenmiştir. Model farelerin DKT ile tedavi edilmesi, bu eksik bakterilerin çoğunu – özellikle Lactobacillus cinsinden olanları – geri kazandırdı ve propiyonat seviyeleri normale döndü.
Kolit ayrıca karakteristik bağırsak iltihabına neden olan anormal bir bağışıklık tepkisiyle de ilişkilidir. Ekip, doğuştan gelen bağırsak bağışıklık hücrelerine baktığında, ILC3 adı verilen bir türün seviyelerinin tedavi edilmemiş kolitik farelerde DKT ile tedavi edilmiş kolonik farelere göre daha düşük olduğunu ve ILC3’ten yoksun olacak şekilde tasarlanmış farelerin daha fazla acı çektiğini ve DKT tedavisinden yararlanamadığını buldu. Bu, ILC3’lerin kolite karşı korunmada kritik öneme sahip olduğu ve DKT’nin bunlarla etkileşime girerek çalıştığı anlamına gelmektedir. Son olarak, qPCR analizi, bu önemli bağışıklık hücrelerinin yüzeylerinde GPR43 adı verilen propiyonat reseptörlerine sahip olduğunu gösterdi.
Satoh-Takayama, “Daikenchuto genellikle gastrointestinal hastalıkları önlemek ve tedavi etmek için ve ayrıca kolorektal kanser ameliyatından sonra bağırsak tıkanıklığını azaltmak için reçete edilir” diyor. “Burada, bağırsak mikrobiyomundaki Lactobacillus seviyelerini yeniden dengeleyerek kolit gibi bağırsak hastalıklarını da hafifletebileceğini gösterdik. Bu muhtemelen tip 3 doğuştan gelen lenfoid hücrelerin aktivitesini teşvik ederek enflamatuar bağışıklık tepkilerini azaltmaya yardımcı olur.”
Kaynak: https://www.riken.jp/en/news_pubs/research_news/pr/2022/20220822_2/index.html