Tıp Neden Kronik ve Otoimmün Hastalıkları Tedavi Edemiyor?
İçindekiler
Neden Konvansiyonel Tıp Kronik ve Otoimmün Hastalıkları Tedavi Edemiyor?
Kronik hastalıklar ve otoimmün bozukluklar gün geçtikçe daha fazla insanı etkiliyor. Diyabet, hipertansiyon, Hashimoto, MS, romatoid artrit, Crohn hastalığı, fibromiyalji ve daha niceleri… Ne yazık ki modern, yani “konvansiyonel” tıp bu hastalıkları kalıcı olarak iyileştirmekte sınırlı kalıyor. Peki neden? Cevap, tıbın tarihsel gelişimi, paradigması ve mevcut uygulama sisteminde gizli.
1. Akut Hastalık Odaklı Tarihsel Yapı
Konvansiyonel tıp, 20. yüzyılda özellikle enfeksiyonlar ve travmalar gibi akut durumlarla başa çıkmak için gelişti. Antibiyotikler, cerrahiler ve acil müdahaleler bu konuda çok başarılı oldu. Ancak kronik hastalıklar, yıllarca sürebilen, birden fazla sistemi etkileyen ve temel nedenleri çok boyutlu olan yapılardır. Bu yeni tabloya karşı eski yaklaşım yetersiz kalmaktadır.
2. Semptom Odaklı Yaklaşım
Konvansiyonel tıp çoğu zaman şu şekilde işler: “Belirti var → İlaç ver → Belirtiyi bastır.”
Bu modelde diyabet için kan şekeri düşürülür, hipertansiyon için tansiyon ilaçla kontrol altına alınır, romatoid artrit için bağışıklık baskılanır. Ancak hastalığın kaynağı ortadan kalkmaz. Bu nedenle hastalık ilerlemeye devam eder.
3. Redüksiyonist (Parçalara Ayıran) Yaklaşım
Konvansiyonel tıpta vücut sistemleri ayrı ayrı uzmanlıklarla ele alınır: Nöroloji, endokrinoloji, gastroenteroloji, romatoloji vb.
Ancak kronik ve otoimmün hastalıklar genellikle sistemler arısı etkileşimlerle ortaya çıkar. Bağırsak sağlığının beyin fonksiyonlarına etkisi, hormon dengesinin bağışıklık sistemiyle ilişkisi gibi birçok etken bu parçacıklı yaklaşımla gözden kaçar.
4. Otoimmüniteyi Yalnızca “Hata” Olarak Görmek
Modern tıp otoimmün hastalıkları, bağışıklık sisteminin “hata yapması” olarak yorumlar. Ama neden bu hata olur? Mikrobiyota bozulması, sızıntılı bağırsak, viral yük, toksin birikimi, kronik stres gibi etkenler yeterince sorgulanmaz. Sadece baskılama yoluna gidilir.
5. Ekonomik ve Endüstriyel Modelin Etkisi
Kronik hastalıklar ömür boyu ilaç bağımlılığı anlamına gelir ve bu durum ilaç endüstrisi için dev bir pazar yaratır. Gerçek iyileşme yerine “idare etme” süreci desteklenir. Önleyici tıp, beslenme, stres yönetimi gibi alanlara sistemsel olarak yeterince yatırım yapılmaz.
6. Yaşam Tarzı ve Beslenmenin İhmal Edilmesi
Beslenme, uyku, hareket, stres yönetimi gibi alanlar kronik hastalıkların temelinde yer alır. Ancak konvansiyonel tıpta bu alanlar genellikle ya göz ardı edilir ya da yüzeysel önerilerle geçiştirilir. Oysa bir otoimmün bozuklukta bağırsak mikrobiyotasından psikolojik travmalara kadar her şey etkili olabilir.
Sonuç
Konvansiyonel tıp, akut hastalıkları tedavide başarılı olsa da kronik ve otoimmün hastalıklarda yetersiz kalıyor. Nedeni; semptom odaklı, parçacık temelli, baskılayıcı ve ekonomik çıkarlarla iç içe geçmiş bir sistem olması.
Bu hastalıkların çözümü için, bütüncül, neden odaklı, bireye özel, fonksiyonel tıp da incelenmelidir. Gerçek iyileşme, vücudun kendi dengesini bulmasıyla mümkün olabilir.
NOT: Tıbbi tedavi tasviyesi değildir, tıbbi bir amaç taşımamaktadır. _Bilgilendirme amaçlıdır. Tedavi içib hekimlerinize başvurun.