Major Depresyon Tedavisine Probiyotiklerin Dahil Edilmesi Umut Vadediyor
Mikrobiyota-bağırsak-beyin ekseninin yeni tedaviler için önemli bir hedef olduğu gösterilmiştir
Bir pilot randomize çalışmaya göre, probiyotiklerin günlük kullanımı majör depresif bozukluğu (MDB) olan hastalar için yardımcı bir tedavi olarak umut vaat ediyor.
King’s College London Psikiyatri, Psikoloji ve Nörobilim Enstitüsü’nden Viktoriya Nikolova ve ortak yazarlar, 8 haftada probiyotik grubundaki hastaların depresif ve anksiyete semptomlarında plaseboya kıyasla sayısal olarak daha fazla iyileşme sağladığını bildirmiştir:
Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeği (HAMD-17) skoru: 8.83’e karşı 11.09
Depresif Semptomatoloji Envanteri (IDS) puanı: 25.04’e karşı 29.64
Hamilton Anksiyete Değerlendirme Ölçeği (HAMA) puanı: 8,17 vs 10,95
Genel Anksiyete Bozukluğu (GAD-7) skoru: 7,63 vs 9,48
Doğrusal karma modellerden elde edilen standartlaştırılmış etki büyüklükleri, probiyotik grubunun HAMD-17 skorlarına (4. hafta: 0.70, %95 CI 0.01-0.98) ve IDS skorlarına (8. hafta: 0.64, %95 CI 0.03-0.87) göre plasebo grubuna kıyasla depresif semptomlarda daha fazla iyileşme sağladığını göstermiştir, JAMA Psychiatryopens in a new tab or window.
HAMA skorlarına göre anksiyete semptomlarında da daha fazla iyileşme gözlenmiştir (4. hafta: 0.67, %95 CI 0-0.95; 8. hafta: 0.79, %95 CI 0.06-1.05), ancak bu durum GAD-7 skorları için geçerli değildir.
Nikolova MedPage Today’e yaptığı açıklamada, “Çalışmamızın bulguları, probiyotiklerin depresyonlu kişilerde ruh halini ve ruh sağlığını desteklemek için yeni bir yol sağlayabileceğini ve aynı zamanda iyi tolere edilip kabul görebileceğini göstermektedir” dedi. “Probiyotik takviyesi, depresyonu olan kişiler için çok ihtiyaç duyulan ruh sağlığı yararlarını sağlama potansiyeline sahiptir.”
Yazarlar, MDB’li hastaların yaklaşık %60’ının birinci basamak tedavilere tam olarak yanıt vermediğini ve yaklaşık üçte birinin daha ileri tedavilere rağmen semptomlarının devam ettiğini belirtti. “Mikrobiyota-bağırsak-beyin ekseninin MDB patofizyolojisindeki rolünün giderek daha iyi anlaşılması, bu ekseni probiyotikler gibi yeni tedaviler için umut verici bir hedef haline getirmiştir” diye yazmışlardır.
2021 yılında yapılan bir meta-analiz 400’den fazla hastayı içeren yedi randomize çalışmanın yeni bir sekmede veya pencerede açılması, probiyotiklerin antidepresanlarla birlikte uygulandığında depresif semptomları azaltmada etkili olabileceğini öne sürmüştür.
Mevcut çalışmanın sonuçları umut verici olsa da Nikolova, bu pilot çalışmanın küçük katılımcı grubuyla sınırlı olduğu ve bulguların bu akılda tutularak yorumlanması gerektiği konusunda uyarıda bulundu. Yine de, bu araştırmanın probiyotiklerin daha büyük bir deneme için yeterli potansiyele sahip olduğunu göstermesi açısından önemli bir ilk adım olduğunu vurguladı.
“Ruh sağlığı uzmanları, bağırsak mikrobiyomunun ve bağırsak-beyin ekseninin ruh sağlığında oynadığı önemli rolün giderek daha fazla farkına varıyor” dedi. “Bulgularımız, probiyotik takviyeleri gibi birincil etki hedefi bağırsak mikrobiyomu olan ajanların, ruh sağlığı ihtiyaçları olan kişilerde ruh sağlığı sonuçlarını iyileştirebileceğini göstererek bunu pekiştiriyor.”
Bu tek merkezli, çift kör çalışma için araştırmacılar, antidepresan ilaç tedavisine tam yanıt vermeyen ve HAMD-17 skoru 13’ten büyük olan MDB’li 18 ila 55 yaş arası 50 yetişkini dahil etmiştir. Bu kişiler, birinci ve ikinci basamak sağlık hizmetlerinin yanı sıra Londra’daki genel reklamlar aracılığıyla işe alınmıştır. Veriler Eylül 2019’dan Mayıs 2022’ye kadar toplanmıştır.
50 hastanın 49’u tedavi amaçlı analize dahil edilmiştir; ortalama yaş 31.7, %80’i kadın ve çoğu beyazdır. Çoğunluk (%92) seçici serotonin geri alım inhibitörü (SSRI) kullanıyordu.
Katılımcılara günde dört kapsül probiyotik (günde 8 milyar koloni oluşturan birim) ya da eşleşen bir plasebo verilmiştir. Probiyotik, daha önceki antidepresan etki kanıtlarına dayanarak seçilen 14 suş içeriyordu.
Deneme süresince bağlılık oranı %97,2 olmuş ve hiçbir ciddi advers reaksiyon gözlenmemiştir.
Yazarlar, gözlemlenen etkilerin sadece SSRI’larla etkileşime mi özgü olduğunu yoksa diğer tedavilere de genellenebilir olup olmadığını belirleyemediklerini belirtmişlerdir.
Michael DePeau-Wilson, MedPage Today’in kurumsal ve araştırmacı ekibinde muhabirdir. ABD’deki diğer ilgili klinik haberlerin yanı sıra psikiyatri, uzun covid ve bulaşıcı hastalıklar konularını ele almaktadır. Takip et