İnflamatuvar Barsak Hastalıklarında Nutrisyon
Hakan Ümit ÜNAL1,2 Demet FIRAT1
Başkent Üniversitesi İstanbul Uygulama ve Araştırma Merkezi, İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı, 2 Gastroenteroloji Ana Bilim Dalı, İstanbul
İnflamatuvar barsak hastalıkları kronik, alevlenmeler ile seyreden ve hastanın yaşam kalitesini ve genel vücut sağlığını olumsuz yönde etkileyen bir hastalık grubudur. Gelişmiş ülkelerde daha sık karşımıza çıkması beslenme ve yaşam tarzının hastalık gelişimi açısından önemli olduğunu düşündürmektedir (1-4).
İmmünolojik temelleri olan inflamatuvar barsak hastalıklarının prototipleri ülseratif kolit ve Crohn hastalığıdır. Bu hastalıkların ortaya çıkmasında gastrointestinal sistemin karşılaştığı antijenik yapıların etkisi olduğu bilinmektedir. Yapılan bir çalışmada özellikle Crohn hastalığı saptananlarda çocukluk döneminde inek sütü alerjisi hikayesinin daha yüksek olduğu (%8,5 vs %2,8) gösterilmiştir (5). Yine ülseratif kolit ve Crohn hastalığı görülenlerin daha az anne sütü ile beslendikleri tespit edilmiştir (6-8).
Nutrisyon tipi ve inflamatuvar barsak hastalığı (İBH) ilişkisini araştıran çalışmalar rafine gıdalar, diyetteki fiber içeriği ve yağ içeriğinin İBH gelişiminde etkisini göstermeye çalışmışlardır, Bu yönde yapılan çalışmalarda rafine şeker kullanımının hem Crohn hastalığı hem de ülseratif kolit riskini arttırdığı, bu risk artışının Crohn hastalığında daha belirgin olduğu saptanmıştır (9-13). Meyve ve sebze tüketiminin ön planda olduğu fiberden zengin diyetlerde hem Crohn hastalığı hem de ülsertif kolit görülme sıklığı azalmaktadır (1316). Buna karşın fast-food gıdalar yağ oranı yüksek diyetlerde İBH riski yüksek bulunmuştur (13,17).
Beslenme şeklinin inflamatuvar barsak hastalıklarının patoge- nezinde önemli yere sahip olması yanında, İBH olanlarda çeşitli nedenlerle ortaya çıkan malnütrisyon, özellikle de Crohn hastalığını, daha komplike bir hale getirmektedir. Crohn hastalığında bildirilen protein-enerji malnütrisyon oranları %20- 85 arasında değişmektedir (18,19). Bu yüksek malnütrisyon oranları hastalığın tedavisi yanında malnütrisyonun da önemsenerek tedavi edilmesi gerekliliğini ortaya koymuştur.
Nutrisyonel destek amacı ile uygulanan yaklaşımlar her ne kadar malnütrisyondan korumayı veya oluşmuş malnütrisyo- nu düzeltmeyi amaçlasa da bu yöndeki doğru yaklaşımların, hastaları remisyona sokmada da, etkin olduğu görülmüştür (20-25). Bu sonuçlar nutrisyonu sadece destek tedavi olmaktan çıkarıp tedavi yöntemi haline getirmiştir.
İBH olan hastalarda, ya doktorları tarafından önerilen diyetlerin, ya da semptom oluşturma durumuna göre hastaların kendilerinin diyetlerinde yaptıkları değişikliklerin, hastalık aktivi- tesi üzerinde etkisi olduğu görülmüştür. Diyette yapılan deği- şiklilerin bir yandan barsakların dinlendirilmesi, diğer taraftan flora ve immün sistem üzerine etki ederek klinik ve laboratu- var düzelme sağladığı düşünülmektedir.
Şu ana kadar İBH hastaları için kanıtlanmış tek bir diyet önerisi yoktur. Yüz yirmi beş İBH hastasının alındığı bir çalışmada Crohn hastalığı olan hastaların %90’ı, ülseratif koliti olan hastaların %71’i tanı konulduktan sonra yeme alışkanlıklarını değiştirdiklerini belirtmiştir (26). Hastaların %73’ü diyet ile
karın ağrısı, ishal ve şişkinlik şikayetlerinin azaldığını belirtmişlerdir. Crohn hastalarının %78’i diyet ile semptomlarının azaldığını beyan ederken hastaların ancak %15’i diyetisyen önerisi ile diyetini değiştirmiştir. Yani hastaların çoğu herhangi bir öneri doğrultusunda değil kendilerini rahatsız eden gıdalardan kaçınarak diyet yapmaktadır.
NUTRİSYONEL DURUMUN BELİRLENMESİ
İnflamatuar barsak hastalıklarında nutrisyonel yetersizlik olduğu bilinmesine karşın sadece ESPEN İBH hastalarında nutrisyonel bozukluğun taranmasını önermektedir (27). Hastalıklı bir gastrointestinal sistem besin emiliminde yetersiz kalır ve sonuçta büyüme/gelişme geriliği, yara iyileşmesinde gecikme gibi komplikasyonlar ortaya çıkar. İBH’da başlıca nutrisyonel problemler; malabsorbsiyon, malnütrisyon, yetersiz gıda alımı, kilo kaybı, bazal enerji ihtiyacının artması, çocuklarda gelişme geriliği ve hidrasyon durumundaki bozukluklardır (1,28-31) (Tablo 1). Nutrisyonel olarak ortaya çıkması muhtemel bu problemlerin bilinmesi ve hastaların bu açıdan değerlendirilmesi mevcut nutrisyonel durumu belirlemede en önemli parametrelerdir.
Ek nutrient ihtiyacı hasta ihtiyacına göre kişiselleştirilmelidir. Yağda çözünen vitmainler (A,D,E,K), Vitamin C, Vitamin B12, folat, kalsiyum, magnezyum, demir, çinko, bakır gerektiğinde replase edilmelidir. Kortikosteroid tedavisi alan İBH hastalarında Ca ve Vitamin D replasmanı bu hastaların osteoporoza meyili nedeni ile ayrı bir öneme sahiptir.
DİYET ÖNERİLERİ
- Süt Ürünlerinin Azaltılması
Laktoz intoleransı, ince barsak tutulumlu Crohn hastalığında kolonik tutulumlu Crohn hastalığı ve ülseratif kolite göre daha sık görülmektedir (28). Laktoz intoleransına bağlı semptomlar ile İBH’ya bağlı semptomlar birbirine karışabilir. Bu nedenle intoleransı olan hastalarda laktoz içeren gıdalardan kaçınılması önerilmelidir.
- Yağ Alımının Kısıtlanması
Bu konuda fikir birliği olmayıp, malabsorbsiyonu olan hastalarda yeterince esansiyel yağ asiti alımı sağlanamayabilir. Bu hastalarda satüre yağlar kısıtlanırken, poliansatüre yağ alımı desteklenebilir.
- Karbonhidrat Alımının Azaltılması
Dissakkaritler ve nişastanın diyetten uzaklaştırılması ile barsak içinde mikroorganizmaların çoğalması belli oranda inhi- be edilerek, şişkinlik, gaz ve karın ağrısı gibi semptomların kontrol altına alınmasını kolaylaştırabilir.
- Eliminasyon Diyeti
İBH olan hastalarda gıda alerjisi sık olarak görülür (1). Balle- gaard ve arkadaşları İBH’lı hastaların yarısında gıdalara karşı duyarlılık olduğunu, bu oranın sağlıklı kontrollerde %14, Crohn hastalarında %66, ülseratif kolit hastalarında %64 oranında olduğunu saptamışlardır (32). Bu çalışma verilerine göre; sebzeler %40, meyveler %28, süt %27, ekmek %23, et %25 oranında semptomlarda alevlenmeye neden olmaktadır, Eliminasyon diyeti bu gıdaların 2 haftalık bir süre için kesilmesi ve semptomların takibi ile yapılır. Daha sonra gıdalar sırası ile düşük miktarlarda başlanır. Güvenilirliği ispat edilememiş alerji testleri ile kıyaslandığında maliyet-etkinlik açısından daha avantajlı bir yöntemdir. (33)
- Aktif Hastalık ve Alevlenme Durumunda Fiber İçeriğin Kısıtlanması
Özellikle Crohn hastalığında hastalığın aktif veya alevlenme
Tablo 1. Crohn hastalığına bağlı nutrisyonel problemler
Inflamasyon, ülserasyon ve cerrahi hastalarda sindirim ve absorbsiyon problemlerine neden olabilmektedir. Crohn hastalarının %65-75’inde malnütrisyon vardır (28). Bu hastalarda kalsiyum, folik asit, demir, çinko,
D vitamini, K vitamini, ve B12 vitamini eksikliğine sık olarak rastlanmaktadır (51).
Gıda alimini takiben ortaya çıkan karın ağrısı nedeni ile gıda alımı azalır, anoreksi ortaya çıkabilir. Var olan striktür ve fistüller nedeni ile de gıda alımı azalabilmektedir (52).
Anoreksi ve malnütrisyon hastaların %65-75’inde kilo kaybına neden olmaktadır.
Hastalığın alevlenme dönemlerinde kalori ihtiyacı artmaktadır (53).
%40-50 (52)
%5-36 (52)
Kronik daireye bağlı oluşabilir. Hidrasyonun yeterli olmaması böbrek taşı oluşumu riskini arttırır.
dönemlerinde ya da flstül-sitriktür varlığında yüksek fiber içerikli gıda alımı kısıtlamalıdır. Bu hastalarda taze meyve, sebze, fasulye, mısır, ceviz, buğday kepeği alımının kısıtlanması önerilmektedir. Özellikle fistül ve striktürü olan hastalarda hastanın durumuna göre en azından klinik semptom ve bulgular yatışana kadar enteral beslenme solüsyonları ile destek verilebilir. Mümkün olduğunca parenteral yol enteral beslenmeye destek amacı ile kullanılmalıdır. Ancak hastanın oral alması sakıncalı ise o zaman tamamı ile parenteral beslenmeye geçilmesi önerilmektedir.
- Omega-3 Yağ Asitleri
Shoda ve arkadaşları diyette n-3 poliansatüre yağ asitlerinin yerini n-6 poliansatüre yağ asitlerinin almasının Crohn hastalığı insidansını arttırdığını göstermişlerdir (34). Bu bulgu poli- ansatüre yağ asitlerinin oranlarındaki değişmenin immün düzenlemede etkin olduğu yönünde yorumlanmıştır (35). Meis- ter ve Ghosh balık yağının, barsak dokusunda inflamatuvar si- tokin oluşumunu azalttığının göstermişlerdir (36). Bunun klinik yansıması steroid bağımlı hastalarda steroide olan ihtiyacın azalması şeklinde olabilir. Ancak bu konuda yapılan çalışmalarda şu ana kadar anlamlı bir sonuç elde olunamamıştır.
İNFLAMATUAR BARSAK HASTALIĞINDA ENTERAL NUTRİSYON
Enteral nutrisyon tedavisinde elementer, yarı elementer ve polimerik ürünler kullanılabilir. Elementer ürünler diyet bileşenlerinin en küçük parçalarına ayrılması ile elde edilirken, polimerik ürünlerde gıda parçaları bulunur ve tadı elementer ürünlere göre daha iyidir ve polimerik ürünler daha ucuzdur.
Enteral nutrisyonun total parenteral nutrisyona oranla çok daha ucuz bir yöntem olması yanında inflamatuvar barsak hastalıklarında hastalık aktivitesini azaltıcı etki bakımından etnteral ve parenteral beslenme yöntemleri arasında anlamlı fark olmadığı gösterilmiştir (37). Enteral yolla verilen ele- menter diyetin barsak pasajının hızlı olmasının enterositlerin antijenlerle daha az temasına bunun da daha az inflamasyo- na neden olduğu düşünülmektedir (38). Bunun yanında likit diyetin barsaklarda peristaltizmi arttırıcı etkisinin olmaması barsak dinlendirici etkiye neden olmaktadır (39). Elementer diyetin tadının kötü olması daha çok nazogastrik tüp kullanılarak verilmesini gerektirir. Nazogastrik ile beslenme ise hasta tarafından kolay tolere edilememektedir. Bunun yerine tadı daha güzel olan polimerik diyetler kullanılabilir. Bazı çalışmalarda elementer diyet ile polimerik diyet arasında klinik düzelmeye etki açısından fark saptanmamıştır (40,41). Ancak Cohrane analizinde elementer diyet polimerik diyete göre remisyon indüksyonunda daha etkin bulunmuştur.
ABD’de Crohn hastalığında enteral nutrisyonun remisyon in- düksyonunda kortikosteroidler kadar etkin olmadığı, bu ne- denlede hastalara standart enteral nutriyon tedavisi önerile- meyeceği görüşü hakim iken, WGO özellikle çocuklarda en- teral nutrisyonun remisyon indüksiyonunda öncelikli olarak göz önünde tutulması gerektiği belirtilmektedir. Dziechciarz ve arkadaşlarının 11 çalışmanın verilerini değerlendirdikleri meta-analizde pediatrik hastalarda enteral nutrisyonun re- misyon indüksiyonunda kortikosteroid kadar etkin olduğu bildirilmektedir (42). Matsui ve arkadaşları enteral nutrisyon tedavisi alan hastalarda almayanlara göre cerrahi ihtiyacı ve mortalite hızını daha düşük olarak saptanmışlardır (43). Enteral nutrisyonun Crohn hastalığındaki etkinliğini değerlendiren 35 çalışmanın 30’u enteral nutrisyonun klinik düzelmede etkin rol oynadığını belirtmektedir. Enteral nutrisyon ile remisyon indüksyonuna katkıda bulunulduğu, relaps sıklığının azaldığı, mukozal iyileşmenin hızlandığı, hastaneye yatış sıklığının azaldığı, biyokimyasal ve nutrisyonel parametrelerde iyiye gidiş olduğu bildirilmektedir.
Enteral Beslenmenin Remisyon ve Relaps Hızı Üzerine Etkisi
Bazı araştırmacılar Crohn hastalığının aktivite döneminde deneysel ilaç veya diyet tevdilerinin denemeden önce hastalarına 3-5 hafta enteral tedavi uygulamışlar ve yaklaşık %85 hastanın remisyona girdiğini görmüşlerdir (44,45). Hospitali- zasyon gerektiren Crohn hastalarında 4 hafta boyunca uygulanan elementer diyet ile %92 hastada remisyon sağlanmıştır (46). Cohrane analizinde elementer diyet tipinin önemli olmadığı, elementer diyet ile hastaların %75’inde remisyon sağlanırken, polimerik diyet ile hastaların ancak %36’sının re- misyona girdiği bildirilmiştir.
Steroid dirençli hastalarda da elementer diyet etkin bulunmuştur. Axelsson ve arkadaşları yüksek doz steroid kullanan 31 hastaya 1-4 hafta elementer diyet uygulamışlar ve bu hastaların %44’ünde remisyon sağlamışlardır (44),
İdame tedavisinde de elementer diyetin etkinliği araştırılmıştır. İlaç ile remisyona girmiş 61 hastanın alındığı bir çalışmada hastaların bir kısmına evde elementer diyet (EED) ile hi- peralimentasyon uygulanmıştır. Diğer bir grup idame tedavi
si için ilaç +EED tedavisi alırken, bir diğer grup ise idame tedavisi almamıştır. Hastaların 1, 2 ve 4. yıl takiplerinde EED alan grupta bir, iki ve dördüncü yılda remisyon oranları sırası ile %94, %63 ve %63 iken bu oranlar ilaç+EED tedavisi alanlarda %75, %66, %66; idame tedavisi almayan grupta %63, %42 ve %0 olarak saptanmıştır (47). Bu sonuçlara göre elementer diyetin sadece remisyon indüksiyonunda değil aynı zamanda idame tedavisinde de etkin olduğu söylenebilir.
Mukozal İyileşme Üzerine Etkisi
İnflamatuvar barsak hastalıklarında mukozal iyileşme tedavi amaçları arasında en uç noktadır. Enteral beslenmenin mu- kozal sitokin yapımı üzerine etkili olduğu rapor edilmiştir (48). Oral olarak verilen polimerik diyetin 29 pediatrik Crohn hastasında 8 haftada %79 oranında tam klinik remisyon sağladığı gösterilmiştir (49). Bu çalışmada klinik iyileşmenin mukozal iyileşme ile paralellik gösterdiği, bu hastaların kolon ve terminal ileumlarında inflamatuvar sitokin mRNA düzeyinin azaldığı gösterilmiştir. Bir başka çalışmada, pediatrik Crohn hastalarında polimerik diyet ve kortikosteroidin etkinliği kar- şılaştırılmıştır (50). Sonuçta polimerik diyet alan hastaların %74’ünde, kortikosteroid alan hastaların %33’ünde barsak- daki inflamatuar lezyonların düzeldiği saptanmıştır. Tam mu-
KAYNAKLAR
- Whelan G. Epidemiology of inflammatory bowel disease. Med Clin North Am 1990;74:1-12.
- Karlinger K, Gyorke T, Mako E, et al. The epidemiology and the patho- genesis of inflammatory bowel disease. Eur J Radiol 2000;35:154-67.
- Loftus CG, Loftus EV Jr, Harmsen WS, et al. Update on the incidence and prevalence of Crohn’s disease and ulcerative colitis in Olmsted Co- unty, Minnesota, 1940-2000. Inflamm Bowel Dis 2007;13:254-61.
- Russel MG. Changes in the incidence of inflammatory bowel disease: what does it mean? Eur J Intern Med 2000;11:191-6.
- Glassman MS, Newman LJ, Berezin S, Gryboski JD. Cow’s milk protein sensitivity during infancy in patients with inflammatory bowel disease. Am J Gastroenterol 1990;85:838-40.
- Koletzko S, Sherman P, Corey M, et al. Role of infant feeding practices
in development of Crohn’s disease in childhood. BMJ 1989;298:1617-8.
- Corrao G, Tragnone A, Caprilli R, et al. Risk of inflammatory bowel di-
sease attributable to smoking, oral contraception and breastfeeding in Italy: a nationwide case-control study. Cooperative Investigators of the Italian Group for the Study of the Colon and the Rectum (GISC). Int J Epidemiol 1998;27:397-404.
- Thompson NP, Montgomery SM, Wadsworth ME, et al. Early determi-
nants of inflammatory bowel disease: use of two national longitudinal birth cohorts. Eur J Gastroenterol Hepatol 2000;12:25-30.
- Martini GA, Brandes JW. Increased consumption of refined carbohydra- tes in patients with Crohn’s disease. Klin Wochenschr 1976;54:367-71.
kozal iyileşme polimerik diyet alan hastaların %19’unda saptanırken, kortikosteroid alan hastaların hiçbirinde tam muko- zal iyileşme saptanmamıştır.
Hastaneye Yatış
Enteral nutrisyon hastaneye yatış ihtiyacını azaltmaktadır
(51).
Biyokimyasal Değerler
Malnütre 28 Crohn hastasının oral olarak beslenmesi ile serum protein düzeylerinde önemli artışlar olduğu, dolaşımdaki T lenfosit sayısında artış olduğu, buna karşın inflamatuvar parametrelerde düzelme saptandığı rapor edilmiştir (44,52). On yedi pediatrik Crohn hastasının elementer diyet alan grubunun yapılan takiplerinde lineer büyüme hızının almayanlara göre daha fazla olduğu saptanmıştır (53).
SONUÇ
İnflamatuvar barsak hastalıklarının hem ortaya çıkışı hem de aktivasyonu ile diyetteki antijenler arasındaki sır perdesi henüz tam olarak kalkmamış olsa da büyük ölçüde aralanmıştır, Perde açıldıkça inflamatuvar barsak hastalıklarında diyetin önemi üst sıralara çıkacak gibi görünmektedir.
- Thornton JR, Emmett PM, Heaton KW. Diet and Crohn’s disease: cha- racteristics of the pre-illness diet. Br Med J 1979;2:762-4.
- Mayberry JF, Rhodes J, Newcombe RG. Increased sugar consumption in Crohn’s disease. Digestion 1980;20:323-6.
- Tragnone A, Valpiani D, Miglio F, et al. Dietary habits as risk factors for inflammatory bowel disease. Eur J Gastroenterol Hepatol 1995;7:47-51.
- Reif S, Klein I, Lubin F, et al. Pre-illness dietary factors in inflammatory bowel disease. Gut 1997;40:754-60.
- Martini GA, Stenner A, Brandes WJ. Diet and ulcerative colitis. Br Med J 1980;280:1321.
- Amre DK, D’Souza S, Morgan K, et al. Imbalances in dietary consump- tion of fatty acids, vegetables, and fruits are associated with risk for Crohn’s disease in children. Am J Gastroenterol 2007;102:2016-25.
- Persson PG, Ahlbom A, Hellers G. Diet and inflammatory bowel disea- se: a case-control study. Epidemiology 1992;3:47-52.
- Sakamoto N, Kono S, Wakai K, et al. Dietary risk factors for inflamma- tory bowel disease: a multicenter case-control study in Japan. Inflamm Bowel Dis 2005;11:154-63.
- Mekhjian HS, Switz DM, Melnyk CS, et al. Clinical features and natural history of Crohn’s disease. Gastroenterology 1979;77:898-906.
Hodges P, Gee M, Grace M, et al. Protein-energy intake and malnutriti- on in Crohn’s disease. J Am Diet Assoc 1984;84:1460-4.
- Dupont B, Dupont C, Justum AM, et al. Enteral nutrition in adult 38.
Crohn’s disease: present status and perspectives. Mol Nutr Food Res 2008;52:875-84.
- Issa M, Binion DG. Bowel rest and nutrition therapy in the manage- 39.
ment of active Crohn’s disease. Nutr Clin Pract 2008;23:299-308.
- Day AS, Whitten KE, Sidler M, Lemberg DA. Systematic review: nutritio- 40.
nal therapy in paediatric Crohn’s disease. Aliment Pharmacol Ther 2008;27:293-307. 41.
- El-Matary W. Enteral nutrition as a primary therapy of Crohn’s disease:
the pediatric perspective. Nutr Clin Pract 2009;24:91-7. 42
- Tsujikawa T, Andoh A, Fujiyama Y. Enteral and parenteral nutrition therapy for Crohn’s disease. Curr Pharm Des 2003;9:323-32.
- Smith PA. Nutritional therapy for active Crohn’s disease. World J Gas- 43.
troenterol 2008;14:4420-3.
- Green TJ, Issenman RM, Jacobson K. Patients’ diets and preferences in 44.
a pediatric population with inflammatory bowel disease. Can J Gastro- enterol 1998;12:544-9.
- Van Gossum A, Cabre E, Hebuterne X, et al. ESPEN Guidelines on Pa- 45.
renteral Nutrition: gastroenterology. Clin Nutr 2009;28:415-27.
- Mishkin S. Dairy sensitivity, lactose malabsorption, and elimination diets in inflammatory bowel disease. Am J Clin Nutr 1997;65:564-7. 46.
- Razack R, Seidner DL. Nutrition in inflammatory bowel disease. Curr
Opin Gastroenterol 2007;23:400-5. 47.
- Rigaud D, Cerf M, Angel Alberto L et al. [Increase of resting energy ex-
penditure during flare-ups in Crohn disease]. Gastroenterol Clin Biol 1993;17:932-7. 48.
- Yamamoto T, Nakahigashi M, Saniabadi AR. Review article: diet and inf- lammatory bowel disease–epidemiology and treatment. Aliment Phar- macol Ther 2009;30:99-112.
- Ballegaard M, Bjergstrom A, Brondum S, et al. Self-reported food into- 49.
lerance in chronic inflammatory bowel disease. Scand J Gastroenterol 1997;32:569-71.
- Guilford WG. Nutritional management of gastrointestinal tract diseases
of dogs and cats. J Nutr 1994;124:2663S-9S. 50
- Shoda R, Matsueda K, Yamato S, Umeda N. Epidemiologic analysis of
Crohn disease in Japan: increased dietary intake of n-6 polyunsaturated fatty acids and animal protein relates to the increased incidence of Crohn disease in Japan. Am J Clin Nutr 1996;63:741-5. 51
- Mills SC, Windsor AC, Knight SC. The potential interactions between polyunsaturated fatty acids and colonic inflammatory processes. Clin
Exp Immunol 2005;142:216-28. 52‘
- Meister D, Ghosh S. Effect of fish oil enriched enteral diet on inflammatory bowel disease tissues in organ culture: differential effects on ulcera- 53
tive colitis and Crohn’s disease. World J Gastroenterol 2005;11:7466-72,
- Jones VA. Comparison of total parenteral nutrition and elemental diet in induction of remission of Crohn’s disease. Long-term maintenance of remission by personalized food exclusion diets. Dig Dis Sci 1987;32:100S-7S.
Voitk AJ, Echave V, Feller JH, et al. Experience with elemental diet in the treatment of inflammatory bowel disease. Is this primary therapy? Arch Surg 1973;107:329-33.
Ling SC, Griffiths AM. Nutrition in inflammatory bowel disease. Curr Opin Clin Nutr Metab Care 2000;3:339-44.
King TS, Woolner JT, Hunter JO. Review article: the dietary management of Crohn’s disease. Aliment Pharmacol Ther 1997;11:17-31. Ferguson A, Glen M, Ghosh S. Crohn’s disease: nutrition and nutritio- nal therapy. Baillieres Clin Gastroenterol 1998;12:93-114.
Dziechciarz P, Horvath A, Shamir R, Szajewska H. Meta-analysis: enteral nutrition in active Crohn’s disease in children. Aliment Pharmacol Ther 2007;26:795-806.
Matsui T, Sakurai T, Yao T. Nutritional therapy for Crohn’s disease in Japan. J Gastroenterol 2005;40(Suppl 16):25-31.
Axelsson C, Jarnum S. Assessment of the therapeutic value of an ele- mental diet in chronic inflammatory bowel disease. Scand J Gastroen- terol 1977;12:89-95.
Goschke H, Buess H, Gyr K, et al. Elementary diet as an alternative to parenteral feeding in severe gastrointestinal diseases. Schweiz Med Wochenschr 1977;107:43-9.
O’Morain C. Elemental diets in the treatment of Crohn’s disease. Proc Nutr Soc 1979;38:403-8.
Hirakawa H, Fukuda Y, Tanida N, et al. Home elemental enteral hype- ralimentation (HEEH) for the maintenance of remission in patients with Crohn’s disease. Gastroenterol Jpn 1993;28:379-84.
Yamamoto T, Nakahigashi M, Umegae S, et al. Impact of elemental diet on mucosal inflammation in patients with active Crohn’s disease: cyto- kine production and endoscopic and histological findings. Inflamm Bo- wel Dis 2005;11:580-8.
Fell JM, Paintin M, Arnaud-Battandier F, et al. Mucosal healing and a fall in mucosal pro-inflammatory cytokine mRNA induced by a specific oral polymeric diet in paediatric Crohn’s disease. Aliment Pharmacol Ther 2000;14:281-9.
Borrelli O, Cordischi L, Cirulli M, et al. Polymeric diet alone versus cor- ticosteroids in the treatment of active pediatric Crohn’s disease: a ran- domized controlled open-label trial. Clin Gastroenterol Hepatol 2006;4:744-53.
Watanabe O, Ando T, Ishiguro K, et al. Enteral nutrition decreases hos- pitalization rate in patients with Crohn’s disease. J Gastroenterol Hepa- tol 2010;25(Suppl 1):S134-7.
Harries AD, Jones LA, Danis V, et al. Controlled trial of supplemented oral nutrition in Crohn’s disease. Lancet 1983;1:887-90.
Sanderson IR, Udeen S, Davies PS, et al. Remission induced by an ele- mental diet in small bowel Crohn’s disease. Arch Dis Child 1987;62:123-
7.
Arthur Schopenhauer
1788-1860
“Üç türlü aristokrasi vardır; birincisi yaş ve kıdem; İkincisi servet; üçüncüsü akıl ve bilgidir. En şereflisi sonuncusudur.